Bu argüman günümüzde bilinenin tam aksine kırılganlığı zayıflık değil cesaret olarak görülmesi üzerine kurulu. İçinde yaşadığımız dünyanın bazı kodları bizi sarmaşık gibi sararak nefes alamaz hale getirirken tüm samimiyetimizle bu kodları tekrar sorgulayarak, yaşam pratiği haline getirerek rahat bir nefes almaya çalışalım.
Bir şeyi saklamadan, rol yapmadan, açıkça ortaya koymak tam bir cesaret işidir desem sanırım bu konuda hepimiz hemfikir oluruz. Fakat konu duyguların açıkça ortaya koyulması noktasına geldi mi ufak ufak çekinceler ortaya çıkar. Duygularımızı özellikle kırılganlıklarımızı apaçık ortaya koymak istemeyiz ve bunu bir zayıflık olarak görürüz. Kendimize kimsenin bizi rahatsız edemeyeceği çelikten bir duvar örerek konforlu, güvenli bir alan yaratırız. Kişi duygularını bu duvarların ardında bıraktığı sürece başkaları ile bağ kurmakta zorlanır. Çünkü duyguları saklayarak, rol yaparak, kırılganlığı gizleyerek hem kendimize hem diğerlerine yabancılaşırız. Tam tersi kırılganlığı ortaya çıkarabilirsek aidiyet, sevgi ve daha fazla mutluluğu ortaya çıkarabiliriz.
Kırılganlığını göstermek, kendine kurduğun güvenli ve konforlu alandan çıkmak bir hayli zordur. Kalenin içinde olan kişi incinmekten, anlaşılamamaktan korkar. Kalenin dışına çıkma cesaretini gösteren kişi incinme tehlikesine rağmen kendini saklamadan, maskelemeden karşısındakine kırılganlığını apaçık gösterir. Başkasına apaçık kendini gösterdiğinde sevgi ve aidiyet ortaya çıkar. Dolayısıyla biraz olsun yoğun ve dürüstçe bir sevgi yaşamak kırılgan olmaktan ve bunu göstermekten geçer.
Duyguların minimize edildiği zayıflık olarak görüldüğü ortamlarda büyüdüyseniz duygularınızı hissetmekte ve söylemekte zorluk çekersiniz. Dolayısıyla hissedilen kırılganlık daha kabul edilebilir duygularla maskelenir. Örneğin kırıldığımızda öfkelenebiliriz. Öfke yasak olan duygu için kabul edilebilir bir alternatiftir. İncinmekten korktuğumuz için öfke kırılganlığımızı örten bir örtü olarak yerini alır. İşte bu yüzden kırılganlığımızı belirtmek zayıflık değil aksine çok cesurca yapılan dürüst bir harekettir. Kişi kendini gizlemez. Kendi duygusunu ortaya koyarak cesurca davranış sergiler. Kırılan kişi kendi duygusunu, hikayesini kabul eder ve apaçık bir şekilde var olarak karşısındaki kişi ile bağ kurar. Bunu yapmak kolay olmadığı için kırılganlık zayıflık değildir aksine cesaretin ölçütüdür.